Sosyal Medya

Kürsü

BursaÂ’da Zaman / Hilal TAKMAZ



“Bursa’da bir eski cami avlusu

Küçük şadırvanda şakıyan su

Orhan zamanından kalma bir duvar

Onunla bir yaşta ihtiyar çınar

Su sesi ve kanat şakırtısından

Billur bir avize Bursa’da zaman

Yeşil türbesini gezdik dün akşam

Duyduk bir musiki gibi zamandan

Çinilere sinmiÅŸ Kur’an sesini

Fetih günlerinin saf neÅŸesini”

(Ahmet Hamdi Tanpınar)

 

 

Bursa, kadim ÅŸehir. Osmanlının gözbebeÄŸi. Ä°smine ne kadar methiye yazılsa az. Annemin doÄŸup büyüdüğü ÅŸehir olmasaydı, onu yine de çok severdim.  

Sömestr tatilinde Bursa’ya giderek hem aile büyüklerimi ziyaret etmek hem de tarihi ve kültürel mekanları çocuklarla birlikte gezip güzel anılar biriktirmekti niyetim. Bizim tatilden anladığımız bu çünkü; ailecek vakit geçirmek, gittiÄŸimiz yerlerde yeni ÅŸeyler keÅŸfetmek ve yaÅŸarken öğrenmek.  

Osmanlının ilk altı hükümdarının türbesi Bursa’da bulunuyor. Bunlardan en meÅŸhuru ismini turkuaz renkli çinilerinden alan YeÅŸil Türbe. Bursa’da en sevdiÄŸim yerlerden biridir YeÅŸil semti. Hem türbesi hem camisi muhteÅŸemdir. Caminin çinileri ilk dönem Osmanlı sanatının nadide örneklerini sunar. Ortasındaki ÅŸadırvanı az bulunur bir zarafete sahiptir. Her detayında ayrı bir güzellik saklıdır YeÅŸil caminin. BaÅŸlı başına bir sanat eseridir.

Çocukken babam kardeÅŸimle beni YeÅŸil’deki Türk Ä°slam Eserleri Müzesine götürmüştü. Bursa’daki tarihi mekanların çoÄŸunu ilk kez onunla gezdim. İçimdeki tarih sevgisini babama borçluyum muhtemelen. Åžimdi ben de onun yolundan gidiyorum. Babamdan aldığım mirası kızlarıma aktarıyorum. YeÅŸil’e gittiÄŸimiz gün hava çok soÄŸuktu. Türbeyi ziyaret edip, camide namazı kıldıktan sonra sıcak bir ÅŸeyler içip biraz dinlenelim diye soluÄŸu Hünkar’da aldık.

Yılların etkisiyle yıpranmış olsa da manzarası hala çok güzel. SaÄŸa bakınca bütün azametiyle KeÅŸiÅŸ Dağı, dağın eteklerinde ÅŸehrin manevi sultanlarından Emirsultan Hz.’nin türbe ve camisi, onun az aÅŸağısında ise kudretli Hünkar Yıldırım Bayezid’in türbesinin de içinde bulunduÄŸu külliyesi. Saleplerimizi yudumlarken kızlarla ‘pencereden gördüğün nesneyi söyle’ oyunu oynadık. Meryem henüz 3 yaşında ve bu oyunu oynarken mütemadiyen gördüğü evleri sayar; pembe ev, mavi ev, sarı ev… Fatma Zehra 6 yaşında ve o kuÅŸ gördüm, aÄŸaç gördüm, bulut gördüm der. Ben de fırsattan istifade onlara tanıtmak istediÄŸim yapılardan söz ederim. Bir cami gördüm, orada bir türbe gördüm, Uludağı gördüm vs.

Bu seferki YeÅŸil türbe ziyaretimde her zamankinden farklı bir ÅŸey keÅŸfettim. Hasan Can; Yavuz Sultan Selim Han’ın en yakın sırdaşı ve yoldaşı olarak hizmet etmiÅŸ kıymetli bir ecdadımız. Ä°smini daha çocuk yaÅŸta kitaplarda okumuÅŸtum. Hepinizin bildiÄŸi hikayedir; Yavuz Sultan Selim genç yaşında henüz saltanatının baharında ÅŸirpençe ismi verilen bir çıban vesilesiyle Hakka yürür. Vefatından hemen önce yüce Hünkar “Hasan Can bu ne hal?” diye sorar. Hasan Can “Åžimdi Allah’la olma zamanı Sultanım” der. Hünkarın cevabı manidardır; “Sen bizi bunca zaman kiminle bilirdin ey Hasan?”.  

Ä°ÅŸte bu Hasan Can Bursa’da YeÅŸil Türbenin haziresinde medfunmuÅŸ meÄŸer. Bunca yıl hiç farkına varmadan yanından geçip gitmiÅŸim. Alfabesi deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ, kendi dedesinin mezar taşını okuyamayan bir milletin çocuklarıyız maalesef. Neyse ki belediye kabrin yanına tanıtım levhası koymuÅŸ. Bu sayede kim olduÄŸunu anlamak ya da arayanlar için bulmak kolaylaÅŸmış.

AraÅŸtırmacı Tarih yazarı Mustafa ArmaÄŸan Bursa’yı “Osmanlının ilk baÅŸkenti” olarak deÄŸil de “Osmanlıyı kuran ÅŸehir” olarak tanımlar. Bursa’ya her gidiÅŸimde mutlaka Tophane’ye Osman Gazi ve Orhan Gazi’nin türbelerini ziyarete giderim. Kızlar televizyondaki dizilerden dolayı “sultan, padiÅŸah” gibi ünvanları biliyorlar. Ben de Osman Gaziyi ziyaretimiz esnasında onu Osmanlının ilk padiÅŸahı olarak takdim ettim. Aynı anda türbeyi ziyaret etmekte olan bir genç kız; padiÅŸah deÄŸil Osmanlının kurucusu diye beni düzeltti.

Haklıydı. Osman Gazi; Osmanlı Devletinin kurucusuydu. Åžimdilerde soluksuz izlenen DiriliÅŸ dizisi sayesinde herkesin hayranlık duyduÄŸu babası ErtuÄŸrul Gazi’den devraldığı beyliÄŸi, imparatorluÄŸa dönüştürme yolunda çok önemli bir beydi. Bursa’yı almayı çok istemiÅŸti ama zafer oÄŸlu Orhan Gazi’ye nasip oldu. Bursa’daki Gümüşlü Kümbetin altına defnedilmeyi vasiyet etmiÅŸti, isteÄŸi yerine getirildi. Onların manevi huzurundayken hep o kuruluÅŸ günlerinin saflığını, heyecan ve coÅŸkusunu hayal ederim. Bazen de içten içe onlarla hasbihal ederim.

Bursa’daki türbelerden bahsedip Muradiye’yi atlamak olmaz. Muradiye’deki türbeler topluluÄŸunda; baÅŸta Sultan 2.Murad olmak üzere, ÅŸehzadeler, valide sultanlar, ÅŸehzadelerin eÅŸleri ve çocukları bir arada yatıyor. Bu kadar çok hanedan mensubunun aynı yerde bulunduÄŸu baÅŸka bir kabristan daha var mı bilmiyorum. Son yapılan restorasyon çalışmasından sonra ziyaret etme fırsatı buldum. Gerçekten çok güzel olmuÅŸ. Unesco Dünya Mirası listesine alınan Muradiye külliyesini ve türbeleri ziyaret etmeden Bursa’dan gelip geçmeyin derim.

Ben o sakin ve huzurlu atmosferin içinde derin bir hüzün hissederim her zaman. Çünkü saltanatı hiçbir zaman hak edememiÅŸ, ikbal günlerini göremeden devletin bekası için feda edilmiÅŸ gencecik ÅŸehzadelerin kabirleridir çoÄŸunlukla oradakiler. Bunun kederini duyarım. Tarih ne enteresan bir mecra. Öyle olmasaydı böyle olur muydu soruları insanın zihnini kurcalar durur. Ama cevabı yoktur. Mesela Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra Åžehzade Mustafa tahta geçseydi yükselme devri devam eder miydi?

Ä°stanbul baÅŸkent olduktan sonra tahta geçen padiÅŸahın idam hükmünü verdiÄŸi ÅŸehzadelerin naaÅŸları Muradiye’ye gönderilmeye devam etti uzunca bir zaman. Vicdan azabının yükünü hafifletmek için mi Ä°stanbul’dan uzaÄŸa defnediyorlardı ÅŸehzadeleri. Gözden ırak olan gönülden de ırak olur muydu? Ä°dam hükmü verilmiÅŸ bir kardeÅŸin ya da evladın geride bıraktığı acı hafifler miydi? Bunu hiçbir zaman bilemeyeceÄŸiz.

Bursa sadece türbelerden ibaret deÄŸil elbet. Evliya Çelebi’ye göre “Bursa sudan ibaret”. Haksız da sayılmaz meÅŸhur Seyahatname yazarı. Bursa’da tarihi çeÅŸmelerden hala tatlı su akar. Tarihi hanları, çarşıları nefes alıp veren birer canlı mekandır. Kozahan’da önce alışveriÅŸ yapar sonra avlusunda asırlık çınarların altında oturup çayınızı yudumlarken tarihi solursunuz. Kaplıcaları binlerce yıldır hastalara ÅŸifa dağıtır. Bursa’nın velileri de meÅŸhurdur. Benim en sevdiÄŸim ve mutlaka ziyaret ettiÄŸim Allah dostu Mehmet Muhyiddin Ãœftade Hz. bunlardan biridir. Ãœsküdar’daki Aziz Mahmut Hüdayi Hz. onun talebesidir.

Bursa ile ilgili anlatılacak öyle çok mekan ve hikaye var ki. Tek bir yazıya sığdırmak imkansız aslında. Mesela Ulucami’den henüz hiç bahsetmediÄŸimi fark etmiÅŸsinizdir. Ecdadın her taşını imanla ve aÅŸkla yoÄŸurarak göğe yükselttiÄŸi ulu mabed. Hala ilk günkü gibi sapasaÄŸlam ayakta. İçindeki maneviyat alır sizi bambaÅŸka bir zamana taşır. Caminin açılış gününü tahayyül etmeye çalışın. Ä°lk namazı kıldıran Somuncu Baba adıyla anılan büyük veli. Caminin ilk imamı mevlidi ÅŸerifin yazarı Süleyman Çelebi. Müezzini yukarda bahsettiÄŸim Ãœftade hz. Caminin ilk cemaati devrin padiÅŸahı Yıldırım Bayezid Han, peygamberimizin soyundan gelen aynı zamanda hünkarın damadı olan Emir Sultan hz, Osmanlının ilk ÅŸeyhülislamı olan Molla Fenari hz. ve daha kimler vardı kim bilir. Bir sonraki yazının konusu bu olsun inÅŸallah.

HÄ°LAL TAKMAZ

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.